Enflasyon muhasebesi nedir?
Enflasyon muhasebesi, şirketlerin finansal tablolarında yer alan parasal olmayan hesap kalemlerinin, finansal tabloların hazırlandığı tarihteki satın alım gücünü yansıtacak şekilde hesaplanması amacıyla, enflasyon düzeltmesinde dikkate alınacak ilgili tutarların düzeltme katsayısı ile çarpılarak yeniden hesaplanmasını ifade etmektedir.
Enflasyon muhasebesinin önemi nedir?
Enflasyon muhasebesi, yüksek enflasyonlu ekonomilerde faaliyet gösteren şirketlerin finansal tablolarının mevcut ekonomik koşullar sebebiyle ne tutarda bir kayıp veya kazanç ile karşı karşıya kaldığının hesaplamasını sağlamaktadır.
Özellikle, şirketlerin yüksek enflasyon sebebiyle gerçeğe uygun değerlerinden uzaklaşan varlıklarının gerçekçi değerleri üzerinden finansal tablolarda yer almasını sağlayarak finansal tablo okuyucularına daha doğru bilgiler verilmesini de sağlamaktadır.
Enflasyon muhasebesine ilişkin hesaplamaları en gelişmiş araçları kullanarak otomatize etmek, şirketler için süreç boyunca yapılacak olan hesaplamaların standardizasyonun sağlamaktadır. Ayrıca, tekrar eden hesaplamalar sebebiyle ortaya çıkması muhtemel çalışma zamanını minimize ederek çalışma hayatını kolaylaştırmaktadır.
Söz konusu tüm hesaplamalar excel vb. şablonlar aracılığıyla da yapılabilirken, dijitalleştirilmiş ve otomatize edilmiş araçlar sayesinde hesaplamalarda oluşabilecek hata payı sıfıra indirilmekte ve tüm hesaplamalarda bir standardizasyon sağlanmaktadır.
Türkiye’de kurulu tüm şirketler ilgili yasal düzenlemeleri takiben enflasyon muhasebesi uygulayacaklardır.
TMS 29, yüksek enflasyonun varlığına ilişkin kesin bir oran tanımlamaz. Finansal tabloların bu standarda göre düzeltilmesinin ne zaman gerekli hale geleceği konusu bir takdir meselesidir. Yüksek enflasyon, bir ülkenin, bunlarla sınırlı kalmamak üzere, aşağıdakileri de içeren ekonomik özelliklerince belirlenir: (TMS 29.3)
(a) Nüfusun çoğunluğu servetini parasal olmayan varlıklarda ya da nispeten istikrarlı bir yabancı para biriminde tutmayı tercih eder. Elde tutulan yerel para, satın alma gücünü korumak üzere hemen yatırıma dönüştürme vb. suretiyle değerlendirilir;
(b) Nüfusun çoğunluğu parasal tutarları yerel para biriminden değil, nispeten istikrarlı bir döviz cinsinden
dikkate alır. Fiyatlar da bu döviz cinsinden belirlenebilir;
(c) Kredili satış ve satın almalardaki fiyatlar; süre kısa bile olsa, kredi süresi boyunca satın alma gücünde
beklenen zararları karşılayacak şekilde belirlenir;
(d) Faiz oranları, ücretler ve fiyatlar bir ‘fiyat endeksi’ne bağlıdır ve;
(e) Son üç yılın kümülatif enflasyon oranı %100’e yaklaşmakta ya da aşmaktadır.
Aynı yüksek enflasyonlu ekonominin para biriminde raporlama yapan tüm işletmeler bu standardı aynı tarihten itibaren uygular. Bu standart, raporlama yapılan para birimine sahip olan ülkede yüksek enflasyonun mevcut olduğunun tespit edildiği raporlama döneminin başından itibaren tüm işletmelerin finansal tablolarına uygulanır (TMS 29.4).
Yüksek enflasyonlu ekonomide faaliyet gösteren Şirketlerin finansal tablolarında yer alan kârları, gerçek kârlarının çok üstünde olacağı için fiktif kârlar ortaya çıkmaktadır. Ortaya çıkan bu fiktif kâr rakamları, özellikle kurumlar vergisinin hesaplanmasında ve kâr dağıtımı konularında da Şirketler açısından olumsuz etkilere sebep olmaktadır. Bu tarz bir durumda Şirketlerin ödemiş oldukları kurumlar vergisi için enflasyon vergisi ifadesi de kullanılmaktadır. Ödenen bu yüksek vergiler ve/veya fiktif karlar üzerinden dağıtılan karlar ise dolaylı olarak Şirketlerin özkaynaklarını olumsuz olarak etkileyebilmektedir.
Erzene Mahallesi Ankara Caddesi Ege Üniversitesi Teknopark No:172/67, İzmir, Bornova 35030, TR
[email protected]
+90 (530) 070 02 22